İdari Takip İle Yasal Takip Arasındaki Farklar Nelerdir? ✔️

Bireyler idari takip ile yasal takip arasındaki farkları öğrenmek isteyebilir. Zira iki takip işleminde de bankalardan dolayı kötü sonuçlar doğuyor! Bildiğiniz gibi ülkemizde kredi veya kredi kartı borçluluk oranı yüksektir. Bu durum bankaların idari takip işlemi başlatmasına imkan tanımakta. Ayrıca bu borçlardan dolayı belirli süre sonrasında yasal takip de başlar. Bir çok vatandaş ise bu iki kelime arasında ne tür bağlantının olduğunu tam olarak bilmemekte.

Yaklaşan tehlikenin farkında olmadan mevcut borca ek olarak farklı bankadan yeni bir kredi alarak, bankaların daha fazla peşine düşüneceğini düşünemez! Bu nedenle idari takip ne zaman silinir en fazla gelen sorular arasında. Mevcut banka ve avukat, mahkeme borçlarını sildirmeniz sonrasında banka şubesine giderek, bankalar birliği ve kredi kayıt bürosuna faks çektirmeniz de gerekmekte.

İdari Takip Nedir?

Bir zaman verme olarak adlandırılan idari takip aslında bankaların borçlu olan kişilere verdiği süredir. Bu süreç 7 gün ile sınırlı olsa da bir takım kanuni haklar devreye girmektedir. Ancak 7 günlük süreç içinde haciz işlemi devreye girmez. Ancak idari takip ne yazık ki, her bankada olmaz yani bir bankada idari takip işlemini başlatırken, farklı bir bankada buna bile ihtiyaç duymadan haciz işlemini devreye sokabilir. Bu nedenle bankaya borcu olanların ilk yapacakları önemli etken kesinlikle banka ile anlaşma yoluna gidilmesidir.

Bu süreçte bankalar sizleri kesinlikle dinlemekle beraber pazarlığa oturabilir ve mevcut durumuna göre bir yol haritası çıkarabilirsiniz. Bildiğiniz gibi bankalar mevcut borçlarını ara sıra farklı bankalara %3 değer ile satmakta. Bu durum bankaların zarar etme olasılığını doğurması nedeni ile bankalar genelde borçlular ile anlaşma yoluna sıcak bakmakta.

İdari Takip Ne Zaman Kalkar?

İdari takip, yasal (kanuni) takibin bir önceki aşamasıdır. Bilindiği üzere, eğer bir idari takip yasal takibe dönüşmüşse, artık idari takip ortadan kalkmış olur. İdari takibin ortadan kalkmasını sağlayan bir diğer durum ise borcun yatırılmış olmasıdır.

Kredi ve kredi kartı borçlarının ödenmesi için tüketiciye verilen süresi genellikle üç aydır. Yani en çok 90 gün içerisinde bu ödemelerin yapılmış olması gerekmektedir. İdari takip, hukuki bir süreç değildir; ancak bankaların çeşitli araçlarla gerçekleştirdiği sistematik hatırlatmaları içerir. En Çok İş Yapan Dükkanlar Hangileri?

Telefonla arayarak, e-posta göndererek, SMS yollayarak borçluya borcunu ödemesi hatırlatılır. Borçların ödenmediği 54. gün borçlu banka tarafından ihtar çekilerek tekrar uyarılır. Borcun ödenmemesi durumunda, borçluya tekrar ihtar çekilir ve yedi günlük süre tanınır. Yedi günlük süre zarfında da borcun ödenmemesi durumunda borcun yapılandırılması banka tarafından talep edilir. Bu talebin kabul edilmemesi ya da kabul edilmesi; ancak borcun ödenmemesi durumunda ise yasal takip süreci başlar.

Yasal Takip Nedir?

Kredi ve kredi kartı borçlarında günlük faiz işletildiğinden mümkün olduğunca sık ödeme yapılması, ana borcun kapatılamaması durumunda bile en azından faiz zararını kısmen aşağı çekebilecektir. Ayrıca 90 günlük süreçte borcun kapatılmamasıyla hukuki bir dayanağı ve yaptırımı olan yasal takip başlayacaktır. Yasal takibe düşmenin bir diğer olumsuz yanı ise kredi notuna yansımasıdır. Beş yıllık süreçte, kara listeye alınan müşterinin bankalardan kredi talep etmesi veya kredi kartı alması neredeyse imkânsız hâle gelecektir. Bu nedenle yasal takip süreci ne zaman kalkar, sorusuna yanıt vermiş olduk!

Eğer ki haciz edilen mallar bankanın borcunu karşılıyor ise (avukat ve mahkeme masrafları dahil) yasal takip kalkar. Bununla beraber kredi kayıt bürosundaki siciliniz 5 yıl süre ile sınırlı kalmakta. Yani farklı bir bankadan bankacılık ürün ve hizmetlerinden yararlanamazsınız. Bu yüzden banka takibi kaldırma işlemlerini zamanında yapmanız önerilir.

BİM KAÇ M2 DÜKKAN İSTİYOR

İdari Takip İle Yasal Takip Arasındaki Farklar

İş dünyasında ve günlük hayatta finansal ilişkilerdeki çeşitli durumlar, zaman zaman takip ve tahsilat süreçlerini gündeme getirebilir. Bu süreçler içinde idari takip ile yasal takip arasındaki farklar, işletmeler ve bireyler için önemli bir konu haline gelmektedir.

İdari Takip: İdari takip, alacaklı bir tarafın, alacağını tahsil etmek amacıyla yasal düzenlemeler çerçevesinde başvurduğu bir takip yöntemidir. Genellikle daha hızlı ve düşük maliyetli bir süreç olan idari takip, alacaklının alacağına kavuşması için çeşitli yöntemlerle borçluyu ödeme konusunda teşvik eder. İdari takipte, genellikle noter aracılığıyla yapılan borç ihtarları ve icra takipleri gibi idari prosedürler kullanılır. Alacaklının, mahkeme kararı olmadan belirli yollarla borcunu tahsil etmesine olanak tanır.

İdari takip sürecinde, alacaklının borçlu üzerindeki etkisi daha hızlı ve etkin olabilir. Mahkeme süreci olmadan yapılan bu takip, bir dizi idari işlemi içerir ve borçlu üzerindeki baskıyı artırarak ödeme sürecini hızlandırabilir.

Yasal Takip: Yasal takip ise daha kapsamlı bir süreçtir ve genellikle mahkeme kararı gerektirir. Mahkeme kararı ile başlayan yasal takip süreci, daha resmi ve zaman alıcıdır. Alacaklının, mahkeme tarafından verilen bir kararla borçlusunu yasal yollardan zorlaması söz konusudur.

Yasal takip sürecinde, mahkeme kararı olmadan alacak tahsili mümkün olmaz. Bu süreç, daha çok idari takipten farklı olarak hukuki prosedürleri içerir ve taraflar arasındaki anlaşmazlıkların adil bir şekilde çözülmesine odaklanır.

Sonuç olarak, idari takip daha hızlı ve düşük maliyetli bir çözüm sunarken, yasal takip daha kapsamlı ve resmi bir süreci ifade eder. Her iki takip yöntemi de alacaklı ve borçlu arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde önemli rol oynar, ancak tercih edilen yöntem, duruma özgüdür ve tarafların hakları ve yükümlülükleri gözetilerek seçilmelidir

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku